Antikacı
Antikacı, Ülkemiz her bir köşesiyle tarih ve antika kokan bir konuma sahiptir. Antikacı, antika alımı ve satımı konusunda uzmanlık gösteren firmamız, antika konusunda tecrübesini her zaman en üst seviyede göstermektedir.
Antika, maddi değeri olan eski eşya demektir. Bir eşyanın ya da sanat yapıtının “antika” sayılabilmesi için yaşlı olmasının yanında az bulunur özellikte olması gerekir. Ne var ki her eski eşya da antika sayılmaz.
Antikalar ünlü bir kişiye ya da belli bir tarihsel döneme ait olabilir. Yalnızca iyi korunmuş eşya da zamanla antika değeri kazabilir. Bunlar resim ya da heykel gibi sanat yapıtları, mobilya ya da kap kacak gibi ev eşyası olabilir. Bazı insanlar yalnızca güzel buldukları, bazıları ise sonradan değerleneceğini bildikleri için koleksiyonlar oluştururlar. Aradan uzun zamanın geçmesiyle bu koleksiyonun parçaları birer antika özelliği kazanır. Antikalar ender bulundukları için değerlidir.
Antikacı
Antika Bakımı, Ülkemiz derin tarih geçmişi ve topraklarımızda yaşamış medeniyetlerin bolluğu ile oldukça zengin bir kültür mirası taşımaktadır. Bu kadar çok tarihi iz barınan bir toprakta bir o kadar çokta antika eşya barınır. Fakat bu kadar zengin kültürel mirasın içerisinde antika eşyalarımız çok az kişi tarafından ilgi görmektedir. Müzayede satışları ise çoğunlukla İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde olmaktadır. Aslında bir çoğumuzun evlerinde büyüklerimizden kalma, ata yadigarı diye tabir ettiğimiz en az bir mobilya bulunmaktadır. Ama bunların antik olduğunun bilincinde değiliz.
Antika Bakımı
Antikalar dahil her mobilyanın düzenli bakıma ihtiyacı vardır. Bunun da en doğru yolu bakımları rutin ve düzenli olarak yapmaktır. Tozlu ortamlarda tutulan mobilyaların düzenli olarak tozları alınmalıdır. Yoksa tozlar ciddi hasar oluşturabilir, antika mobilyanızda çürümelere sebep olabilir. Antika bir mobilyanın yada eşyanın bakımı yapılırken normal bir eşyaya göre daha özenli davranılması gerekmektedir. Bu yüzden antika ürünlerimizi saklarken toz ve nem seviyesi göz önüne alınarak saklanmalıdır. Nem miktarı sabit bir ayarda ve antikanın cinsine uygun seviyede olduğu tozsuz ortamlarda antika ürününüz uzun yıllar zarar görmeden kalır.
Ayrıca antika ürünler sıcaktan etkileneceği için kalorifer, soba, şömine gibi ısı kaynaklarının yakınlarına konulmamalıdır. Yoksa antika ürününüzde çatlamalar, bozulmalar oluşur. Bu bozulmalar ciddi değer kaybına yol açabilir.
Ahşap Ürünlerde
- Ahşap hava şartlarında oldukça yoğun etkilenen bir üründür
- Güneş ışınlarına yoğun maruz kalan ahşap ürününüzün rengi solabilir, cilası soyulabilir yada yapısında bozulmalar meydana gelme ihtimali var.
- Rutubetli ortamlar ahşaba zarar verir
Antika Temizliği Nasıl Yapılmalı
Antika ürünlerin mutlaka haftada bir tozu alınmalı fakat sert yada tüylü bir bezle değil yumuşak ve organik yapılı bir bezle temizliği yapılmalıdır. Antikalar kimyasal, doğal olmayan bir ürünle temizlenmemelidir. Kimyasallar antika ürünün yapısının bozulmasına, üzerindeki renginin cilasının soyulmasına yada renginin solmasına neden olabilir. Bu durum da antikanın değer kaybına uğramasına neden olmaktadır.
Zararlı haşereler ve kurtlar tüm mobilyalarda bozulmalara, yıpranmalara neden olmaktadır. Bu yıpranmalar yüzeysel olabileceği gibi daha derinlere de inebilir. Fakat antika ürünlerde bu durum geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açmaktadır. Günümüzde üretilen mobilyalar bu kurtlara karşı ilaçlanarak üretilmeye başlanmıştır. Fakat antika ürünlerde ilaç kullanımı daha zor olduğu için ürünlerde daha dikkatli olun. Korunduğu ortam bu tür zararlı böceklerden arındırılmalıdır.
Haşere ilaçlarından antika mobilyalar için de üretilmektedir. Fakat antika ürünümüz oldukça hassas olduğu için ilacı çok özenle seçmeniz gerekmektedir. Mutlaka tarifine uygun ilaçlama işlemi yapmalısınız. Emin olamıyorsanız bir bilenden yardım alarak ilaçlama işlemini gerçekleştirebilirsiniz.
Ahşap kurdu cilası kullanımı
- Öncelikle kullanma talimatları detaylı bir şekilde inceleyin ve aldığınız ilacın sizin ürününüze uygun olduğundan emin olmalısınız.
- Ellerinize değmemesine özen göstermelisin, eldiven kullanmak bu konuda işinize yarar.
- Maske takmalı, ilacı kullanırken soluma yapmamalı ve gözlerinize temasını engellemelisiniz.
- İlaçlama yapıldıktan sonra naylon işlemi hemen bitirilmemeli en az 15 gün takılı kalmalıdır.
- Naylon çıkartıldıktan sonra antika mobilyanızın cilasını tamamen temizleyip baştan yapmalısınız.
- Cila çıkarma sırasında cila sökücü kimyasalları kullanabilirsiniz, zımparalama işleminden kaçınmanız gerekmektedir.
Antikanın Önemi, Yaşadığımız topraklardan bir çok önemli medeniyet önemli ulus geçmiştir. Bunların kıymetini bilmeli yaşadığımız coğrafyanın tarihine hakim olmalıyız. Biz sahip çıkamazsak başka bir ülke başka bir toplum sahip çıkar bizim anılarımıza. O yüzden yeni neslimizi bu bilinçle yetiştirmeli küçük yaşlardan itibaren gereken önemi vermeliyiz. Bunun da en önemli yollarından biri tarih dersimize coğrafya dersimize gereken önemi vermeliyiz. Özellikle tarih dersimiz sadece bir ders değil bir genel kültürdür aslında. Öğretmenlerimiz gençleri bu bilinçle yetiştirmeli bunun bir ders olmaktan ziyade bir zorunluluk bir bilinç bir gereksinim olduğunun farkına varmalıdır. Bu bilinci küçük yaşta aşılamak için okul çağına gelmeden önce anneler babalar tarafından tarihimizin dönüm noktaları çocuklarımıza hikayeleştirilerek anlatılmalı sıkmadan sevdirilerek öğretilmelidir. Büyüdükçe daha detay daha derinlemesine öğretilmelidir. Sadece yakın tarihimiz değil topraklarımızda yaşamış her medeniyete dair bilgiAntikanın Önemimiz olmalıdır. Bunun için hem aileler hem de öğretmenlerimiz üzerine düşen görevi yerine getirmeli ki daha bilinçli bir neslimiz olsun. Bu bilinç ile yetişmiş neslimiz atalarının yadigarının kıymetini bilir, antika ürünlerin ne denli kıymetli ne denli korunmasının bir gereksinim olduğunun farkında olur.
Bütün eski eşyalar antika sınıfına giremez. Antika sayılabilmesi için belirli kriterlere sahip olması gerekmektedir. Bu kriterleri sıralayacak olursak;
- En az 100 yıllık olmalı. 100 yaşına gelmemiş olan eserler antika değil eski eşya konumundadır.
- Önemli bir ustanın elinden çıkmış olmalı.
- Üretildiği dönemi yansıtan izler barındırmalı.
- Üretildiğinde önemli bir kişi tarafından kullanılmış olmalı. Bu kişinin siyasi yada dönemine damga vurmuş bir isim olması eserin değerini arttırır.
- Ender bir ürün olmalı.
- Üretildiği dönemde herkesin kolay kolay ulaşamayacağı belirli bir kesimin elde edebileceği bir ürün olmalı.
Bu kriterlere sahip olan tüm antika eserlerimiz bizler için tarihi bir aynadır. Bu aynanın kıymetini iyi bilmeli, gelecek neslimize de aktarabilmek için özenle muhafaza etmeliyiz. Antika ürünlerimizi muhafaza ederken sıradan bir eşyanın muhafazası gibi değil antika ürünün yapısına uygun olarak muhafaza etmeliyiz.
Peki bu antika eserlerimiz ile gelen kültürel miras bilincini nasıl koruruz ?
- Eski eserlerimizi yani antikalarımızı korumanın en etkili yollarından birisi bu bilinci geliştirmek için okullarda, üniversitelerde verile eğitim daha kaliteli hale getirilmelidir. Antika eserlerimizin bizler için bir miras değerinde olduğunu tüm insanlığımız bu şekilde öğrenmeli.
- Antika eserlerimizi halktan koparmamak adına, zaman zaman çeşitli sergiler düzenlenmeli ve herkesin bunlara ulaşabilmesi sağlanmalıdır. Sergiler sırasında gerekli önlemler alınmalı, antika ürünlerin başına bir şey gelmemesi garantilenmelidir.
- Müzeler, sanat evleri, galeriler herkesin ulaşabileceği düzeyde tutulmalı, öğrenciler için çeşitli geziler düzenlenmeli.
- sadece büyük kentlerde değil küçük kentlerde de bu tarz etkinlikler düzenlenmeli ki kimse bu bilinçten geri kalmasın.
- Antika eserlerimizin geçmişi iyi araştırılmalı. Bize ait olup başka ülkelerde bulunanları geri almak için gereken çalışmalar yapılmalıdır.
Ailelerin de bu konuda yapabileceği bir çok şey vardır. Çocukların küçük yaşlardayken tarihle tanışabilmesi için tarihi doğru yansıtan çizgi filmler araştırılmalı ve bunları çocukla birlikte izlenmelidir. Böylece birlikte izlerken çocukla birlikte çeşitli yorumlarda bulunarak çocuğun konunun üzerine düşünmesini ve antikanın önemini kavramasını sağlayabilir. Böylece erken yaşlarda bu bilgileri kalıcı hale getirebilirsiniz. Bunun yanı sıra bu durumu oyunlaştırabilir çocuğun tarihini daha severek araştırmasına öncü olabilirsiniz. Çeşitli aktivitelerde de bulunabilirsiniz; bir müze gezisi, bir tarihi yer gezisi gibi. Bunlar hem çocuğunuzla güzel zaman geçirmenize hem de eğlenirken öğrenmesine neden olacaktır.
Bu bilinçle yetişen çocuklar tarihine saygı duyacağı gibi antik eserlerin kıymetinin de farkında olacaktır. Tarihimizin bizler için somut bir hatırası olan bu antik eserlerimize karşı gereken önemi vererek bizde atalarımıza karşı sorumluluklarımızı yerine getirmiş olacağız.
Antika mobilyaların cila temizliği nasıl olur
Cila temizleme işlemi için üretilen kimyasal ürünler mevcuttur. Eğer evinizde yoksa amonyak ve ispirtoyu karıştırarak da cila sökücü bir tarif elde etmiş olursunuz. Eğer satın aldığınız kimyasaldan şüphe duyuyor antikanıza zarar vermesinden korkuyorsanız da bu karışımı kullanabilirsiniz. Kalitesi düşük bir kimyasal kullandığınızda istenmeyen sonuçlarla karşılaşarak, antikanızın değer kaybetmesine neden olursunuz. Özelliklede yüksek detaylı antika ürünlerde istenmeyen sonuçlar elde etme ihtimali daha yüksektir.
Peki en uygun cila nedir?
Antika mobilya ve eşyalar için oldukça uygun ve çokça da tercih edilen cila türü gomalak cilasıdır. Fakat yanlışa düşmemeniz gereken bir konu vardır. Gomalak cilasının iki renk çeşidi bulunmaktadır. Gomalak cilasını satın alırken satıcıya mobilyanız hakkında bilgi vermeli ve ona göre bir ürün vermesini istemelisiniz. Eğer mobilyanız koyu tonlardaysa sarı gomalak cilası, daha açık tonlardaysa beyaz gomalak cilası tercih edilmelidir.
Ahşap antika mobilyaların tamiri
Antika ürün olduğu için oldukça dikkatli olmalıyız. Zira antikanızda ciddi bozulmalar gerçekleşir. Antika tamirinde kesinlikle uzman yardımı almalısınız. Yanlış bir ürün kullanımı ile sıkıntı yaşamamak için restore yaptıracağınız yeri iyi seçmelisiniz. Bağdat antika olarak sizlere bu konuda yardımcı olmak için 7/24 telefonlarınıza açığız.
Antika bakımı yazımızı okuduysanız daha detaylı bilgi almak için bizi arayabilirsiniz.
Antikalar yapıldıkları yer ve zamana göre adlandırılabilir. Bir İngiliz antikası, Kral George ya da Kraliçe Victoria dönemlerinde yapıldığı için onların adıyla anılabilir. Bir Fransız antikası XV. Louis ya da Napolyon dönemiyle ilişkilendirilebilir. 12. yüzyıl Anadolu Selçuklu rahlesi yapıldığı dönem, 16. yüzyıl İznik çinisi yapıldığı yerden dolayı özel değer taşır. Bir eşyanın antika sayılabilmesi için yapıldığı yerin ve zamanın kanıtlanması gerekir. Pek çok eşyada hangi fabrikada yapıldığını ya da hangi ustanın elinden çıktığını belirten bir işaret bulunur ve bu durumda eşyanın antikalığı kuşku götürmez. Üzerinde işaret bulunmayan antikaların nerede ve ne zaman yapıldığını ise, uzmanlar malzemesine, modeline, renklere ve yapımındaki ustalığa bakarak anlayabilirler.
Koleksiyoncuların en çok ilgi gösterdikleri bazı antikalar şunlardır: Cam eşya; saatler; metal eşya; mobilya; seramik ve porselen eşya; halı ve kilim. Eski gümüş, mobilyalar, halı, kilim, işlemeli bez, kadife bezler, yatak örtüleri, bakır eşya, avizeler, tablolar, resimler, kartpostallar, efe meralar, pul, eski paralar, radyo, telefon, daktilo, eski mekanik eşya, el yazması kitaplar, eski çizgi romanlar, taş plak, eski plak ve pikaplar, askeri kıyafetler, kılıç, kama, eski madalya ve nişanlar.
Antika objelerin ekspertizi için müzelerden ve ekspertiz şirketleri tarafından yapılır. 100 yaşın üstündeki Türk objelerin yurtdışına çıkarılması yasaktır. Toprakaltı eserler müzelerden alınan koleksiyoner defterlerine işlenerek koleksiyonerler tarafından koruma altına alabilir. Toprakaltı eser bulanların en yakın müzeye haber vermesi gerekmektedir.
Antika mobilyalar popüler bir alan oluşturmaktadır, çünkü mobilyanın koleksiyon değerinin yanı sıra günlük kullanımı da vardır. Birçok koleksiyoner evlerinde bu mobilyaları kullanır. Bu, satın alma anından itibaren değer kaybeden yeni mobilyalar almanın aksine, sürekli değeri arttığı için tercih edilen bir yatırımdır.
Antikacı Dükkanları
Antika mobilyalar yemek masalarını, sandalyeleri, büroları, sandıkları, ve benzerlerini kapsar. En değer verilen ağaçlar arasında maun, meşe, çam, ceviz ve gül ağacı vardır. Her ahşap farklı bir doku ve renge sahiptir. Antika mobilyaların ne zaman ve nereden yapıldığına bağlı olarak farklı stilleri vardır. Birçok modern mobilya firması benzer görsel etkiyi elde etmek için laminat veya ahşap kaplamalar kullansa da değeri örneğin bir Victoria dönemi eşyasıyla karşılaştırılamaz.
Antikalar, genellikle usta ve benzersiz bir işçilik gösteren nesnelerdir ya da bir masa veya otomobil gibi, tasarımı ve tasarımcısı nedeniyle önemlidirler. Antika dükkanlarından, mülk satışlarından, müzayede evlerinden, çevrimiçi açık artırmalardan ve diğer mekanlardan veya devralınan mallardan özenle seçilerek toplanırlar.
Eski zamanlardan kalma, tarihi değeri olan ve nadir bulunan eşya. Antika, İtalyanca bir kelimedir. Osmanlılarda antika yerine “ Giranbaha tuhaf tefarik ” ( Pahası ağır, az bulunur, hoşa giden mümtaz eşya ) tabiri kullanılırdı. On dokuzuncu yüzyıldan itibaren dilimizde kullanılmaya başlandı ve sonra da yerleşti.
Tarih boyunca kurulan devletlerin ata yadigârlarını muhafaza etmeleri, saklamaları, antikaya duyulan önemi arttırmıştır. Ayrıca bazı insanlarda eski eserlere karşı aşırı merak vardır. Bunların neticesinde paha biçilmez antika koleksiyonları meydana gelmiştir. Devletlerin yıkılması, yangın, sel, deprem gibi felaketler, bunlardan pek çoğunun harap olmasına sebep olmuştur. Bir de kıymetini bilmeyen, ata yadigârının ehemmiyetini anlamayan mirasçıların eline düşenler tamamen elden çıkmıştır.
Osmanlı Devletinin kuruluşundan yıkılışına kadar muhafaza edilebilen eserler, müzelerimizde saklanmaktadır. Bunların hepsi birer tarihtir. Kazılarda çıkan pek çok eşya, kıymetini bilemediğimiz için veya çalınarak yurt dışına kaçırılmaktadır. Pek çok eserimiz bu sebeplerden dünya devletlerinin müzelerini süslemektedir.
Antikalarınızı Değerlendirin !
Günümüzde hemen hemen her devlet antika eserlerin memleket sınırları dışına çıkarılmasını yasaklamıştır. Devletler, antika eşyalarla müzeler kurup geliştirerek turizmini geliştirmek için uğraşmaktadır.
İslam, Türk, ilkçağ ve Osmanlı eserleri sayesinde yurdumuz, dünyanın en zengin antika koleksiyonlarına sahip ülkesidir.
Antika toplayan, satın alan ve satan, yani ticaretini yapan kişilere antikacı denir. Antikacılar; tarih, sanat tarihi, arkeoloji gibi ilimlerde bilgileri olan kimselerdir. Türkiye’de 19. yüzyılda antikacılık müstakil meslek haline geldi. Daha önceleri müstakil olmamakla beraber, çeşitli eşyanın ticaretini yapan kişiler tarafından alınıp satılırdı. Bilhassa, Kapalıçarşı İç Bedesten esnafı, bu işle meşgul olurdu. Halen İç Bedesten ’de antika eşyalar satılmaktadır.
Antika eşyanın değeri, tarihi olması kadar ait olduğu dönemin sanatını yansıtmasıyla da ilgilidir. Bu bakımdan yüksek bedellerle alınıp satılmaları bu piyasayı oldukça genişletmiştir. Günümüzde milletlerarası çapta faaliyet gösteren müzayede firmaları rekor sayılacak değerde antika eşya satışları yapmaktadır.
Değerlerini ancak uzmanların ve piyasanın tayin etmesi sebebiyle antika, kişiler ve hatta şirketler için bir yatırım aracı haline gelmiştir. Zaman zaman antika eşya alım-satımı ile uluslararası finans hareketleri hakkında iddialar ortaya atılmaktadır. Bu iddialar, müzayede firmalarının daha da şöhret kazanmasına yardımcı olmaktadır.