ANTİKA TAKI
Antika Takı, Tarihin eski sayfalarından günümüze kadar ulaşmış hem maddi hem manevi değeri bulunan eşyalara antika eşya denilmektedir. Antika eşyalar sıradan eşyalardan farklı olarak yaşlandıkça değer kaybetmez aksine değer kazanır. Bu eserler günümüzde hem müzelerde sergilenmektedir hem d antika severler tarafında satın alınarak evlerinde korunmaktadır. Antika eşyalar denildiği zaman çok geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bunlar antika saat, bardak, tabak, defter, giysi, halı, oyuncak, masa, koltuk, ayna gibi pek çok şey sayılabilir. Günümüzde de bu eşyalar büyük bir zevkle evlerde kullanılmaktadır. Özellikle de standart ev tasarımlarından sıkılan insanlar güzel bir seçenek olmuştur. Koltuk, masa, saat gibi ev eşyaları genelde klasik ev tasarımları ile tercih edilse de modern tasarımlarda da tercih edenler bulunmaktadır.
Antika Takı
Antika eşya denildiğin de genelde ve eşyaları akla gelse de antika takılar da oldukça ilgi gören antika eşyalar sınıfındadırlar. Takı sadece günümüzde hem kadınların hem de erkeklerin sıkça tercih ettiği bir eşya değil aynı zamanda tarihi çağlarda da insanların gözde aksesuarlarındandır. Takı eskiden sadece güzellik amaçlı değil bazı dinlerde dini sembolleyen objelerde olduğu için oldukça kıymet görmüşlerdir. Bu durum antika takıların günümüze ulaşmalarını da kolaylaştırmıştır. Bu kadar kıymet görmüş bir eşya olmaları o dönemde önemli sanatkârlar yetişmesine de yol açmıştır. Özellikle ince işçilik gerektiren özel tasarım ürünlere gösterilen talebin artması sanatkarlara olan talebi de arttırmaktadır. Bu sanatkârlar tasarımlar sırasında sadece güzellik değil tasarımlarına anlam da yüklemiştirler. Doğayı, insanı, yaşamı tüm canlıları iyice gözlemleyen bu sanatkârlar gözlemlerini tasarımlarına da yansıtmışlardır. Böylece günümüzdeki gibi sıradanlaşmış takıların aksine duygusu olan takılar üretilmeye başlanmıştır.
Antika Takı Neyden Üretilmiştir
Antika takılarda genelde ham madde olarak çoğunlukla altın kullanılmıştır. Altın, kararmadığı ve diğer madenlere oranla daha rahat işlenebildiği için özellikle Tunç çağından itibaren oldukça değer kazanan bir maden olmuştur. Altının yanı sıra başka materyallerde kullanılmıştır. Bu materyaller; diğer madenler ve yarı değerli taşlardır. Bu değerli madenler içerisinde yer alan bir diğer maden ise gümüştür. Özellikle Anadolu bölgesinde zengin gümüş yatakları bulunmaktadır. Bu durumda takılarda gümüşe de çokça yer verilmesinin bir etkenidir. Bu gümüş yatakları gümüşe ulaşmanın ana kaynağı olmuştur. Gümüş çoğunlukla sülfit madeninin içerisinde bulunur ve oradan ayrıştırılarak kullanılır. Gümüş saf halde oldukça az bulunur. En önemli gümüş kaynakları Çanakkale, Balıkesir, Toros dağları ve Karadeniz civarında bulunur. Gümüş altına oranla daha çabuk kararız bu yüzden her zaman ilk tercih altın olmuştur. Antika takılarda altın ya da diğer değerli madenler genelde tek başlarına kullanılmaz bunları birde tamamlayıcı süsleme madenleri gerekmektedir. Burada da yarı değerli taşlar devreye girer ve o açığı kapatır.
Madenlerin dışında doğal ürünlere de takı süslemesinde sıkça yer verilmiştir. Bunlar genelde hayvanlarda ya da doğadan elde edilen ürünlerdir. Hayvanların dişleri, derileri, kabukları, kemikleri deniz kabukları, inciler, mercanlar vb. şeylerdir. Bu organik ürünler havadan ve sudan çabuk etkilenirler. Böylece madenlere göre çok daha çabuk bozulurlar. Bu yüzden günümüze ulaşmaları daha çok emek istemiştir. Organik ürünler içerisinde en dayanıklı olanı kemiklerdir. Kemikler neolitik çağdan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Bu doğal ürünler arasında antikçağda en çok değer gören eşya ise inciler olmuştur. İnciler oldukça dayanıksızdır ve kesme, parlatma gibi işlemler olmadan kullanılırlar. İnci Basra körfezi ve Hindistan’dan çıkartılır. İlk İran’da görülmüştür. Genelde takılarda boncuk olarak ya da toka, iğne başı olarak kullanılır.